[Date Prev][Date Next] [Thread Prev][Thread Next] [Date Index] [Thread Index]

Re: debian-tr hakkinda



biraz komplo teorisi olacak fakat yatay yapı bizi yasal bir takım engellerden de korur. bundan 4 sene öncem teyzemler, çapa sualtı bilimleri fakültesinde, yardıma ihtiyacı olan hastalara yardım bulmak amacıyla resmi olmayan bir şekilde örgütlenmişlerdi, biri yardıma olanları tespit ediyor, biri hangisinin ne kadar yardıma muhtaç olduğunu tespit ediyor, biri yardım bulmak için medya ile görüşüyor vs vs vs. bu şekilde kendi aralarında yazılı olmayan bir şekilde örgütlenmişlerdi. Bir gün fakülteye polisler geliyor ve hepsini tutup götürüyor, 2 saat göz altında kaldıktan sonra haklarında yasa dışı örgüt kurmaktan dava açılıyor. Dava 2,5 sene sürdü ve beraat kararı ile sonuçlandı tabiki. Biraz absürd bir örnek oldu ama böyle bir olay gerçekleşti. Manyağın biri tutup bunlar hakkında suç duyurusunda bulunmuş. 2,5 sene mahkemelerde uğraştılar. Şimdi bizde debian-tr de sorunları olan insanlara yardım etmeye, insanları linux konusunda bilgilendirmeye çalışıyoruz, kalkıp böyle dikey bir yapılanmaya gidersek,yine aynı mantıkta olan bir manyak hakkımızda suç duyurusunda bulunursa uğraşıp dururuz. yatay yapıda muhattap alınacak sorumlu gösterilecek kimse olmadığı için, böyle bir risktende korunmuş oluyoruz. :) yeni tck da nasıl bilmiyorum ama bu tarz organizasyonlara girmek için bir derneğin adını kullanmak gerekiyor diye biliyorum. dernek kurmak da öyle kolay bir iş değil birde derneğin isminde türkiye kelimesi geçecek ise daha da zorlaşıyo.

İyi geceler,

Can Kavaklıoğlu yazmış:

Emre Kadıoğlu
Alt-dağıtım önerinizi dışarda tutarak cevaplayacağım çünkü eğer böyle
bir proje gerçekleşirse o zaman iş çok farklılaşıyor.(projeye katılan
insanlara bir iş zaman bölümü yapılması, gelişmelerin diğer insanlara
haber verilmesi vs vsvs)

İşte benim bahsettiğim organizasyon sadece bu tip bir proje(ler)in
devamını sağlamak için gerektiği kadar, sadece takip eden, iletişimi
sağlayan bir yapıydı. Burdaki önemli noktalardan birisi de şu, kurulacak
ekibin çalışmaların gidişatının hızı yada şekli bir alakası olmayabilir.

Bunun dışında (Emre Kadıoğlu' nun doğru bir şekilde bahsettiği gibi)
şuanki verimli, rahat "yatay" yapıdan, durduk yere "dikey hiyerarşiye"
geçmenin manası yok, bulması da çok zor olur herelde.


Murat Demirten
- Yeni bir dağıtım
Yeni bir dağıtım oluşturma fikri, heyecan verici gelebilir. Yeni bir
dağıtım oluşturma süreci, gerçekten
bir çok arkadaşımıza yeni deneyimler de kazandırır.

Ancak, ihtiyaçlardan yola çıkmayan hiç bir çözüm, kabul görmeyecektir.
Şu an yeni bir yerel Debian dağıtımına
gerçekte neden ihtiyacımız olduğu konusunda benim bir fikrim yok. Bir
gün gelir de, burada yapmayı planladığımız
bir iyileştirmeyi, Debian projesi içinde kalarak yapamaz duruma
gelirsek ve bunların sayısı ciddi bir değere ulaşırsa,
o zaman yeni bir dağıtım fikri mantıklı olmaya başlayabilir (ben o
zaman dahi olumsuz oy kullanacağım muhtemelen :)

Dağıtım, çok zahmetli ve süreklilik gerektiren bir iş, gerçekten zor ve
açıkçası benim gözüm korkuyor böyle bir işten.
Bugüne kadar yerel ve uluslararası onlarca başarısızlık örneği mevcut,
onların neden başarısız olduğunu iyi analiz
etmek gerek.

Yeni dağıtımın heyecanı başka tabiki. Ancak dikkatle kullandığım,
muhtemelen uydurduğum kelime ikilisine dikkat edelim "alt dağıtım" : )
Yani demek istiyorum ki, debianın en yeni halinin, (ilk olarak Alpan
Beyazıt'ın dediği gibi) Türkçe olarak "ayarlanmış" hali. Ancak bunu da
artık demiyorum, çünkü gördüğüm üzere bunu, "hadi bunu yapmaya kalktım
ben, kimler var yardım etmek isteyen" şeklinde demem lazım. Bunu demek
için şuanda vaktim yok, ancak diyen olursa yardımcı olmaya çalışırım.

Recai Oktaş
CD yaparsaniz bakimi cok sikinti cikarir.  Kural su: ana yoldan (main
stream) ayrilmayin.  Ayrilirsaniz kolay gelsin  :-)

Ana yoldan ayrilmis, abartili bir "Alt dagitim" cikarmak benim
uygun bulmadigim bir secim olsa bile bu da bir cesitliliktir  :-)  Ote
yandan bu bir ilke beyani, sizin bu tarz bir alt-dagitim onermediginizi
tahmin ediyorum.

Sanırım yukarda anlatmaya çalıştığım alt dağıtım tanımı dahilinde
öneriyorum, ancak bu bir "debian türevi" değil, "debian' ın ayarlanmış"
hali.

Sanırım alt dağıtım konusunda şöyle bir nokta koymak yerinde olacaktır,
bu işle ilgilenenler var mı (ki gördük var), bir grup oluştursunlar,
hatta bir sourceforge projesi başlatsınlar; cd yi takıp, tamamen Türkçe
kullanabileceğimiz bir Debian'ımız olsun. İlgilenen yoksa, aklımızda
dursun, yaparız bir gün.

Recai Oktaş
Ozgur Yazilim, GNU/Linux, Debian anahtar kelimeleri etrafinda
birseyler yapmak icin resmi bir orgutlenmenin, lider(ler)in, acikca
belgelenmis kurallarin sart olmadigi konusunda mutabik kaliriz umarim

Endise su galiba, bu karmasadan (!) duzgun bir sey cikar mi?  Cikar mi
bir yana ben "cikti" diyorum  :-)   Turkce bir Debian portali cikti,
stand cikti, yeni arkadaslar cikti, ve butun bunlar cok dogal bir
sekilde gelisti.

Muhakkak ki mütabıkız. Ancak buradaki soru uyandıran GNU/Linux, Debian,
altındaki yapılanlar değil. Soru uyandıran, bir takım öneriler
çağrıştıran, "debian-tr ne iş yapar?" merakı. "Şunları şunları istesem
bana yapar mı?" "Yada şunları şunları yapmayı önersem benimle
çalışacaklar çıkar mı?" Sanırım bu konu onlara da biraz cevap (yani yeni
sorular kaynağı : ) ) oldu.

Benim kafamdaki sorunun kaynağı biraz da şu, debian açısından
baktığımızda "debian-turkish" Türkçe konuşanlar için debian desteği
(yanılıyor muyum?). Benim içimden daha fazlasını yapmak geliyor ve
konuşulanlardan anladığım kadarıyla böyle yapmak isteyen başkaları da
var. O zaman aklıma "devel-tr" diye bir liste geliyor, ancak bu da saçma
olacaktır, debian ingilizce geliştirilen uluslararası bir işletim
sistemi, yani böyle bir liste olamaz. O zaman iki seçenek kalıyor, ya
dışardan ayrı bir girişimde bulunmak (bu konu hakkında çalışmalarım
olacak sanırım) yada debian-tr' nin "yaptığı işlerin" kapsamını geniş
tutup, yerelleştirmenin bir adım ötesine geçmek.

Debian-tr' yi benden önceden beri takip edenler, oluşumuna katkıda
olanlar bu konuda bana (ve benim gibi düşünenlere) yol göstersinler, bu
gibi geliştirmeler için debian-tr çatısını kullan(malı)(abilir) miyiz,
yoksa dışarda başka bir yapı mı kurmamız uygun olur?



Ne demek için yazmaya başladım, sonunda ne dedim... Gerçekten ilginç bir
eposta oldu. Ama sanırım sonunda güzel(ce) bir soru çıktı (birşeyler
yapmak isteyen insanlara yol gösterilmesi için)


Başka birçok ortamda sıkça görebildiğimiz, "sen kaç günlük burdasın?"
sorusundan sonra, G.O.R.A. filminden bir replikle, "kimsin sen! çık
dışarıı!!" şeklinde bir tepki şöyle dursun, dediklerimi düşünüp taşınıp,
gerçek anlamlarıyla anlamaya çalıştığınız için gerçekten çok teşekkür
ederim. Listemizin en büyük güzelliklerinden birisi de bu olsa gerek.

Herkese selamlar,
Can Kavaklıoğlu

Bu aşağıdaki kısmı liste arşivinde doğru sırada çıkması için
bırakıyorum. Ama acaba doğru mu yapıyorum?

Merhaba,

Yogunluktan ancak yazmaya firsat bulabildim, bayagi mesaj birikmis :-)

Ayrintili olarak yazilabilecek cok husus var, ama soyleyeceklerimin
genel catisini Selcuk bey ve (umarim hitabimi uygun gorur) Bulent abi
gayet fasih ifade etmisler, onlara ekleyecek cok bir soz de bulamiyorum
dogrusu.  Savruk haldeki bazi dusuncelerimi yazayim.  Bu fikirlerde
cok duzen aranmamasini rica ederim.

Bu mesaj zincirine de kismen konu olan cemaatlesmelerde yaklasimim cok
basit.  Cemaatler ne kadar cok cesitli olursa o kadar guzel.  Simdi bu
lafin yanina Internet'i de koyarsak Can Kozanoglu'nun kitabina kadar
ilerler is, girmeyeyim :-)  Ben bu cesitlilikten cok ayri bir haz
aliyorum.  Ozgur Yazilim, GNU/Linux, Debian anahtar kelimeleri etrafinda
birseyler yapmak icin resmi bir orgutlenmenin, lider(ler)in, acikca
belgelenmis kurallarin sart olmadigi konusunda mutabik kaliriz umarim
(dikkatli yazmaya calisiyorum, lutfen bu cumle tersinden okunmasin;
cesitlilikten haz alan bir kisi nicin ola ki resmi orgutlu bir
yapilanmalari bu cesitliligin disinda dusunsun).

Endise su galiba, bu karmasadan (!) duzgun bir sey cikar mi?  Cikar mi
bir yana ben "cikti" diyorum :-)  Turkce bir Debian portali cikti, stand
cikti, yeni arkadaslar cikti, ve butun bunlar cok dogal bir sekilde
gelisti.

Iletisimin agirlikli olarak Internet uzerinden yurudugu yapilanmalari
_etkili_ hale getiren bazi mekanizmalar var.  Dinleyenler bilirler Ian
Murdock bunu "Enabling Technology" (ET) olarak adlandiriyor, Turkcesini
sonra buluruz.  Bu Debian'in modelidir.  Simdi bir organizasyon dusunun;
lideri var, teknik komitesi falan var.  Ornek alalim diye soylemiyorum,
snoblugun zaman zaman ayyuka ciktigi, sert tartismalarin eksik olmadigi
bir -devel listesi de mevcut.  Inceleyen gormustur, Debian'da liderligin
guclu bir makam oldugunu soylemek de mumkun degil.

Ama ne oluyor?  Bu organizasyon yuruyor, butun olumsuzluklara ragmen.
Cunku onceden rijit sekilde planlanmayan, yillar icinde (hatta biraz da
derme catma olarak) gelistirilen ve iyilestirilen basit ve pratik bir
alt yapisi var, "ET" dedigimiz sey yani.  Biraz daha acayim burayi.
Hasbelkader kucuk birkac paketten sorumluyum.  Orada burada su tartisma
olmus ne gam!  Debian'da hayat devam ediyor.  Paket guncellemek icin
birkac makamdan/kisiden muhurlu onay almam gerekmiyor.  Falanca paketin
hatalarini raporlamak veya duzeltmek icin karmasik ve burokratik bir
surec de gerekmiyor (ama cok renkli bir rituel gerekiyor, o ayri).
"Yeni bir kurulum programi gelistiriliyor, suna yardim edeyim" dedigimde
biraz kod kurcalamak ve _BTS_ uzerinden ufaktan katkilar da bulunmak
yetiyor.  Neredeyse kendi kendine isleyen bir yapi...

Bu yapinin da sorunlari var, ama teknik maharet ve uyumlu karakterinizle
tebaruz etmisseniz (belki yillar gerekir) Debian'in sorunlarina en alt
basamaklarda kucuk katkilarla baslayan cozum bulma iradeniz alt yapida
degisiklik oneren buyuk katkilarla (umarim bu topluluktan da boylesi
ozel kisiler cikar) devam edebilir; ve emin olun istatistiksel olarak bu
insan pazarinda karsilasmanizin kesin ve mukadder oldugu /yanlis/
insanlara ragmen sozunu ettigim bu gelisim her zaman mumkundur.

Debian-tr'ye donecek olursak...  Selcuk beyin ifade ettigi (ve benim de
paylastigim) "birakalim daginik (!) kalsin" yaklasimindan, sanildigi
gibi, kaos cikmaz.  Bu liste bir gelistirici listesi degil, ama sadece
sorularin cevaplandigi bir kullanici listesi de degil.  ET boyle bir
olcekte de mumkun.  Mesela soyle bir sey projeye gonullu bir arkadas var
mi aramizda?  Surekli listeyi dinleyen, muhtemelen soru ve cevabin
belirli bir etiketleme (markup) bicemiyle yazilmasi sartiyla bu iletiyi
alip otomatik olarak bir SSS veritabanina ekleyen bir eposta botu :-)
Bu bir espri tabii, anlatmaya calistigim konu icin abartili bir ornek.

Burada bir yapilacaklar listesi cikarmama da gerek yok.  Gun gelir
icimizden bir arkadas der ki "bakin cemaat, ET dediniz, soyle bir sistem
hazirladim, buyurun deneyelim", biz de alir, hep beraber deneriz.  Yani
sunu anlatmaya calisiyorum, isler boyle yuruyor.  Vakti, istegi ve fikri
de olan bir arkadas cikiyor.  Sessiz sedasiz, fikirlerinin pratik ve
calisan bir ornegini sunuyor, boyle ufak ufak entropi duzenleniyor.
Debian-tr portali icin katki yapmayi kolaylastiran ve kaliteyi daha da
arttiran boyle bir sistem tasarlanabilir mesela (eski popularitesi
olmamakla birlikte TLDP'de dusunulen tarzda bir sistem mesela).

Bu konularin disinda ne var?  Mesela yerellestirme konusu.  Ondan ayri
bir bahis cikar.  Su kadarini soyleyeyim hemen.  Tecrubelerimin isiginda
soyluyorum, katkicilar icin katki kalitesini de arttiran bir alt yapi
olusturulmadikca bu konuya gozu kapali girmeyi dogru bulmuyorum ben.
Boyle bir alt yapiyi -l10n-turkish'de denedik, ama (bazi yonlerini
begenmekle beraber) yanlis yaptigimiz yerler de oldu.  Turkce konusan
anlayan son kullanicinin Ingilizce Turkcesine ihtiyaci yok; kaliteli,
Turkce'nin salikasina uygun cevirilere ihtiyaci var.  Bu konu bugunden
yarina da olmuyor tabii.  Mesela -l10n-turkish'de yaptigimiz ceviri
gozden gecirmelerinden ve mevcut cevirilerden hareketle bir Debian mini
sozlugu olusturmak gerekiyor.  Butun bunlar eksik iken gozu kapali
cevirilere girismekten bu yuzden kaciniyorum (ve ayrica -bana ozel bir
durum olarak- su aylarda had safhada zaman kisintim var).

Kalite duyarliligi ve alt yapi anlaminda ozellikle GNOME ve KDE ceviri
gruplarinda son yillarda cok olumlu gelismeler saglandi (bu gelisim de
emek sahibi olan arkadaslara tesekkurler).  Onlari incelemek lazim.
Ayrica sunu da degerlendirmek gerekir.  "Yerellestirme" calismalari
Debian adina yapilabilecek islerde aslan payini mi kapmali?  Artik her
dagitim iyi kotu Turkce destege sahip.  Debian'da (muhtemelen gelecek
surumde) beklenen "her-yerde-UTF-8" karariyla bu isler daha da yoluna
girecek.

Debian adina degil ama Turkce adina katkida bulunmak isteyen arkadaslara
GNOME/KDE cevirilerine de yardimci olmalarini oneririm, son kullanici
icin kritik alanlar orasi.  Tabii bu onerime uyan arkadaslara (belirsiz
bir sure sonra hiz kazandirmayi umit ettigimiz) Debian cevirilerine de
bir ara el atmalarini rica ederim.  Ercin (Eker) mesela, GNOME
cephesinden onemli bir ornektir :-)  Sayet ozverili cabalari olmasaydi
asla bitirilemeyecek D-i cevirilerinin yukunu ceken sevgili Osman
(Yuksel) de KDE cephesinden baska bir ornek.

Keseyim burada, cok yazmisim...






Reply to: