[Date Prev][Date Next] [Thread Prev][Thread Next] [Date Index] [Thread Index]

Linux Üstüne Bir Makale



Bir Linux Efsenesi
Yazan: Mehmet Halil SERÇE

Efsane Başlıyor
 
Novell bir zamanlar windows öncesi hüküm sürdüğü 10 küsür yıll boyunca kendi içinde Unix kodları barındırarak en iyi işletim sistemini oluşturmuş, directory servisi (NDS) ile merkezi kontrol sistemini sağlamış durumda piyasada 10 küsür yıl hakim kalmıştı. Sonra windows çıktı, gelişti, gelişti ve masaüstü bilgisayarların % 90 ına hakim oldu geri kalan %8,5 Machintosh ve kalan %1,5 ise unix/linux türevleri oldu.

Aradan yıllar geçti Linus Torvalds 1991-1994 yılları arasında geliştirmeyi düşüdüğü *.nix çekirdek yansısını kendi adına derleyip linux çekirdeğini oluşturdu ve bunu yaparken de tüm dünyadan yardım aldı ve sonunda Richard Stallman in GNU felsefesine uygun olarak lisanladı.

Ve işte devrim başladı..

Tam anlamıyla bir devrim oldu çünkü yeni bir multi user, multi processing multi tasking, multiplex ve hyper multi :) işlemli Linux işletim sistemi doğdu. Aslında dağıtımının adı Linux, KERNEL den oluşur aslı.

O günlerde Linux fazlası ile DOS ve MOS işletim sistemlerine benziyor yani Grafiksel arayüz vs. gelişmemiş ve kullanıcıları ileri düzeyde olmasından dolayı son kullanıcı olan masaüstü bilgisayarlara yayılmayı başaramadı.

Gnome Efsanesi ve  X Window

Ve derken tarihten bir gün( tüh tarihini unuttum :) ehuehe ) Gnome, X window GUI leri ( Grphical User Interface) oluşmaya başladı, işte bu nokta Windows ve Machintosh un en güçlü olduğu noktaydı...

Taht Sallanıyor mu ?

Windows ile Machintosh, aralarında bir rekabet çok olmasada her zaman vardı ve günümüzde bu rekabet gittikçe Windows lehine dönüyor, artan ekran kartı gücü, gelişen media ve yayıncılık teknolojileri Machintosh u zor duruma sürüklüyor, derken batma noktasına gelen Machintosh tahtını Windows a devrediyor. Yıl bir kaç yıl önce :) Windows Machintos un hisselerini satın alıyor...

Bu arada Machintosh un özel bir Unix türevi olduğunu da belirtelim ki grup üyelerimiz bilgilensin. Mac ler FreeBSD ve birazda Darwin yansıları kullanılarak yapılmış muhteşem GUI si ile Grafik tasarımcılarının ve masaüstü yayıncılık ile uğraşanların zorunlu sistemi halinde. Neden ? CPU hızı ve Front Side Bus hızı çok yüksek, Motorola işlemci ile çalışıyor ve sadece tek farkı İşlemci ile Anakart. Diğer tüm parçaları PC lerin aynısı.

Kaldığımız yerden devam edelim...

Kırmızı Şapka ve Yansılaşma

Red Hat Amerikan Linux dağıtımı olarak piyasaya çıkıyor ve GUI si diğer Linux lardan üstün, masa üstü kullanıcılarına da hitap etmeye başlıyor. Ve yansılaşması için RPM adı verilen paket management sistemi ile paketleri ve güncellemeleri yapılıyor. Aa SuSe de de bu yok mu ? :)

Birçok sistemi desteklemesi ve kolay kullanılabilirliği ile Red Hat gözde bir dağıtım olmaya başlıyor. Diğer distro lar da RPM paket sistemini benimseyerek ortaya çıkmaya başlıyor ve dağıtılıyor ( Hocalar bu arada bende de SuSe 9.1 yok naabcez ;) ) Bu dağıtımların kimi 4 cd iken kimi de 1.44 lük disketlere sığıyor hale geliyor... Tabii hepsi RPM kullanmıyor, kimi de kendine özgü paketleme sistemi kullanıyor. Şu anda benim bildiğim 153 Linux türevi var. Hepsini kurup deneyen oldu mu ? :))

Apache de Kim? Hangi Kabileden ?

Apache mi ? o da ne ? Apache bir web hosting sistemi olarak devreye giriyor, tabii internet gelişimini sürdürüyor ve yeni teknolojiler çıkıyor, sistemler gelişiyor Cluster ihtiyaçları ve Main Frame ler  devasa firmalarda yerlerini çoktan almışlar ve kimi Unix kimi de Linux ile ve Hatta Windows işletim sistemleri kullanılıyor.

Apache ee ? Apache piyasaya çıkarken piyasada Windows un ISS i vardı ve bu servis çok kötü dizayn edilmiş sadece NT tabanlı sistemlerinde kullanılıyor ve çabuk hackleniyordu. Apache bu noktada devreye girdi, hoş win98 de PWS kurulumu ile ASP desteği ve sayfaları yapımı masüstüne indi ama çok geç....

Apache piyasaya çıktıktan sonra kendini kanıtladı ve sunucu sistemlerinin %85-90 ı Apache ye geçti. Kullanılması kolay, güvenli ve Free( Bizim tabir ile Beleş ağa)... İlk apache kurduğum gün İlk Linux umu kurmuştum ve direckt apache server olarak ayarladım, sonra şifremi unuttum :) muahaha formatlamak zorunda kaldım.... :(

Özgürlük Geliyor

Gerçekten özgürmüydük ? O aptal makine bilgisayara bizmi hükmediyoruz yoksa o mu bize hükmediyor ? Abi be beni bir kapatıp açsana... abi ben bu donanımı sevmedim ben çalışmam bununla sana söylüyorum, abi mavi rengim nasıl, Buna ölümün mavi rengi dicem.... :)) ehehe sonra gerçekten bazı şeyler değişti, öğrenmeye başladık bu da bizi seçim yapmaya yöneltti, gerçekten seçim yapmak insanı özgür kılan şey bu değil mi ? Seçimlerimiz bizi diğer canlılardan ayırmıyor mu ? İşler değişti ve kontrolü elimize almayı istedik ben senin hakiminim güüüç bendeee artık, yüklen ey ses kartı ehehe  (haşa)  :), yüklen diamond ekran kartı..... Derken distro lar ile tanıştık ve Mandrake Fransa dan çıkageldi, SuSe Almanyadan çıktı, Gentoo güvenlik üzerine kuruldu, Open BSD ve Net BSD türevleri FreeBS den ayrıldı,  ASP Linux Rusyadan türedi, Turbo Linux Japonyadan çıktı, Gelecek Linux ta Türkiyeden. Özgürlük her yerde... ( Arasıra z.çayım böyle özgürlüğe ülen bir ram alalım dedik sanki mercedes alıyoz ! demedik mi ? ülen nasıl bir sistem bu geberik şey modemi tanımyo bu layyn, Layn hani bu Linux Parasızdı abicim herifler 750 $ fiyat çekti bea !!)

Ve Windows İle Karşılaşma

Linux artık bir dağıtım olmaktan çıktı ve bir felsefe haline dönüştü, artık masaüstünde de  sunucu sistemlerinde de Linux var. Distrosu değişik ama çekirdek aynı. Linux u Linux yapan olay Kernel...

Linux gelişen Gnome, KDE ve X Server(Windows) ile GUI si Mac ayarına geldi ve masa üstü sistemlerde bile rahatlıkla çalışırak, fazla donanım istemiyordu, fakat Modemler ve Nvidia ekran kartlarını da pek sevmiyordu açıkçası. Windows bir değişikliğe gitti kökten bir değişiklikti bu, öyle ki tüm zamanların en iyi sürümü olacak, güvenlği elden bırakmayacak ve kullanımı kolay olacak, linuxun yaygınlaşmamasını ve geç yayılmasını bu olay-kolay kullanım problemi ertelemedi mi ? Paket sistemlerini güncellemek için bile bağlı eklerini yüklemek zorunda kalmak, bir pakete bağlı sistemler istemek... Özgürlük nerde kaldı ?  Zannederim ki bu noktada yine Windows ön plana çıkmayı başardı, öyle ya ne güncellemede nede bir program yükleneceği zaman hiçbir dosya bağımlılığı yok( en azından kendi ürünleri dışında )

Ve Bomba Patlar
Ama ne bomba, dünyanın bir çok yerinde penguen ordusu, penguenler ve penguen takımları oluşmaya başladı, hızla çoğalıyordu, Aman tanrım bir şeyler yapmak lazım, ülen ne yapsak acaba ? Hah buldum gidin Linux u satın alın ! Linux u satın alma planı geri tepince işler değişti.

Sabreden Derviş Muradına Erermiş.

Atalarımız ne güzel söylemiş değil mi ? Linux oluşumu için bir 10 yıl geçmesi gerekti, bu süre zarfında grafiksel arayüzler gelişti, eksik sürücü ve donanımlar tanıtıldı, hatta win-modem olgusu artık tarih olmuştu yeni ekol Lin-modemdi. Windows kanadı da gelişmeleri izliyordu, derke nNTFS teknolojini de okumayı başarabilen bir dağıtım çıktı Mandrake 9.1( hoş yine herşey kernel da bitiyor ya neyse) İlerleyen günlerde ise windows sürücülerini olduğu gibi bağlayabilen SuSe Live serisi karşımızda beliriverdi.

Problemin mi Var ? Boot Et

Windows problemlerinin % 90 ı kapatıp-açmakla düzeliyorken aslında boot olayı ile düzeliyorken, Boot edilerek sisteme kurulmadan çalışan bir İşletim Sistemi kavramı doğdu. Knoppix Debian tabanlı olarak üretildi ve bu doğrultuda bir çok problemimizi fix etmemizi sağlayan bir tool kit haline dönüştü. Başlarda boot kavramına pek sıcak bakmayan bir çok distro çok geçmeden 1 yıl sonra kendi bootable sürümlerini çıkartmaya başladılar ve herkesin bir diğerine üstünlüğü, bir diğerinin yapamadığını yapması gibi olaylara yol açtılar. Neyseki Knoppix bu konuda bir standart haline geldi ve boot yapılacak bir dağıtımda olması gereken ve olmaması gereken özellikleri kendi kendi ne belirlemiş oldu. Özgürlük başladı işte...

İlk Linux Destekçisi ve Red Hat ın Sonu

IBM her zaman Dell gibi Windows ile iç içe olmasına rağmen Windows un kendi üretimi olan Os/2 yi ve kendi Veri Tabanı olan DB2 yi mahvetmesini hazmedememiş ve Linux a ilk uluslar arası desteği vermeyi kabul etmişti. Artık mainframe ler tarih oluyordu, çok pahalı geliyorlardı ve aynı işi % 80 daha ucuz yolla yapan linux türevleri piyasasını etkiliyordu. İlk ve gerçek destek uluslar arası bir lansman ile duyuruldu ve Red Hat tarihe karıştı. Fedora doğdu. IBM Red Hat ı satın almış ve kendi bünyesinde geliştirmeyi uygun görmüştü, embeded sistemlerden sunucu türevlerine kadar her alana yayılmasını destekliyor, geliştiricilere kucak açıyordu.

Derken bir gün IBM Türkiye Linux Eğeitim Merkezi açıldı, ne mutlu Türk insanına artık uluslar arası bir firma ve destekçisi var. Ve bu merkezde Linux üzerine yapılan her işlem uluslar arası kurallara uygun olarak dokümante edilecek, kayıtlara geçirilmesi sağlanarak bir Linux Kütüphanesi haline gelecekti. Yine aynı merkezde geliştirilen bir program tüm dünyada başlayan kıvılcımı birden alevlendirdi... Artık Destek te vardı, böylece muhatap bulamama problemi ortadan kalktı.

Flash Animasyonlar Artık Linux Üzerinde

IBM Türkiye Linux geliştirme merkezindeki Türk ekibi Linux dünyasına ve bizlere büyük bir katkıda bulundular, FLASH artık Linux üzerinde çalışıyordu. Bu gelişme Macromedia yetkilileri tarafından da onay alınca, diğer macromedia ürünleri de artık Linux üzerinde çalıştırılabilecek.

Bir diğer gelişme de Yine bir Türk ün Fransada ki IBM mainframe ile Linux departmanında gerçekleşecekti, bu merkezde bir Türk IBM S 360 server ında 1500 adet Linux Çekirdeğini tek bir sürücüde çalıştırmayı başardı ve üzerinde Oracle Veri Tabanı ile saniyede 1 milyar işlem barajını aşarak diğer tüm sistemleri alt etmeyi başardı. Bravo sana Cüneyit...

Linux, Matrix`ten Çıkma mı ?

Linux un oluşumu ve yayılması ise bir felsefe mi yoksa bir olgu mu ? Bence her ikiside. Bilgisayar kullanıcıları artık neyi istediklerini ve neyi istemediklerini kendileri seçmek istiyor, hakimiyeti elinde tutmak, açıklığı ve gelişimini rahatlıkla, sualsiz sorgusuz bir takım grupların "lan neden lisans almadın atayım mı seni içeri" baskıları olmadan, istediği gibi kullanmasına olanak verilen bir sistem olması. İşte bu olgu, düşünce, felsefe ne derseniz deyin filmlere bile binlerce kez konu olan bu davranış, yakın zamanda ünlü seri film olan Matrix te Neo nun, Morpheus un ve hatta Ajan Smith in istediği düşünce, Özgür Olmak, serbest kalmak, sürekli başkalarına boyun eğmemek ve kendi iradeni kullanmak. İşte bütün mesele bu değilmi ? Üstadın dediği gibi,

         Olmak Yada Olmamak, İşte Bütün Mesele Bu....

Sevgiyle Kalın.

Mehmet Halil SERÇE
    BİM-MCSE
Altınbaşak Tekstil A.Ş.

Reply to: